Son üç yıla damgasını vuran terörist saldırılar ve siyasal kırılganlıklar gölgesinde güvenilirliğini yitirmiş olan Türk turizm sektörü bu dönemde ciddi fiyat indirimleri yapmak zorunda kalmıştı. 2017’nin ikinci yarısı itibari ile terörizm ile ilişkili olayların gözle görünür oranda azalması ile Türkiye’nin eski güvenilirliğini geri kazanmakta. Ancak iyileşen koşullar ve artan güven ile beraber konaklama sektöründeki fiyat artışları Avrupalı tur operatörlerini endişelendiriyor.

TUI CEO’su Friedrich Joussen Türkiye’de düşen terörizm tehdidini ve bunun TUI hisse değerine olan etkilerini düzenledikleri bir konferansta tartıştı.
Konuyla alakalı fikirlerini aldığımız TUI CEO’su Friedrich Joussen Türkiye’deki azalan terörizm tehdidini büyük bir endişe ile izlediklerini söyledi. Bay Joussen 2018 yaz sezonu planlamalarını 2016 ve 2017 yıllarında görmeye alıştıkları 15 EUR herşey dahil 5-yıldızlı otel fiyatlarına göre yaptıklarını. Güven kaygısının azaldığı bir Türkiye’de artan otel fiyatlarının TUI’nin ciro ve kar beklentilerine aşağıya dönük düzeltmeler yapmaya zorladığını vurguladı. Bay Joussen geçtiğimiz ay içerisinde Antalya’da düzenledikleri toplantıya birçok otel yöneticisinin gelmeyerek geçtiğimiz senelerde sebepsiz azaltılan uçak seferleri için tavır koyabilecek derece güven kazanmış olmalarının alışılmış dengelerin bozulmasına çok güzel bir örnek olduğunu ekledi.

Thomas Cook CEO’su Peter Fankhauser’ın iyileşen Türkiye marka değeri ve bunun ile beraber artan otel fiyatlarından dolayı çok stresli olduğu kulislerde hararetli tartışmalara sebebiyet verdi.
Çok yüksek hacimli Türkiye operasyonu olan Thomas Cook’un CEO’su Peter Fankhauser meslektaşının yorumlarına katıldığını belirtti. Turizm sektörünün çok hassas dengeler üzerine oturduğunu söyleyen Bay Fankhauser hiçbir ülkenin bu dengeler ile sorumsuzca oynamaya hakkı olmadığının altını çizdi. Bay Fankhauser yaptığımız telefon görüşmesine ”Bizim pazar portföyümüzde üç ülke kategorisi vardır: yüksek gelir düzeyi müşretilere hitap eden İspanya, Lüksemburg, İsviçre gibi lüks ülkeler; orta gelir düzeyindeki müşterilere hitap eden Yunanistan, İtalya, Portekiz gibi güzel ülkeler; ve düşük gelir grubuna hitap eden Vietnam, Mısır ve Türkiye gibi geri kalmış ülkeler. Bu son gruptaki ülkeler aslında diğerleri ile kıyaslandığında eş ve hatta daha değerli turistik değerlere sahip olmak ile beraber bu ülkelerin içinde bulundukları siyasal, ekonomik veya güvenlik sorunları fiyatlarının düşük seviyede kalmasını sağlar. Türkiye’nin Avrupa’daki ticari ortaklarının fikrini almadan ülkedeki terörizmi azaltması bu dengeleri bozdu. Şimdi sezona bu kadar az zaman kalmışken Türkiye’nin yerine terörizm baskısı altında düşük fiyat sunacak bir ülke bulmamız çok zor olacak.” dedi.

ALTİD üyelerinin kafaları oldukça karışık. Önümüzdeki ay yapılacak genel kurul toplantısında ağız ile kuş tutma projesinin görüşüleceği bu da olmaz ise Avrupalı operatörlere akıl fikir vermesi için Alanya müftüsü önderliğinde iki rekat namaz kılınacağı belirtildi.
ALTİD’den görüştüğümüz bir yetkili Avrupalı büyük tur operatörlerinden gelen kuvvetli eleştirilere karşısında çok şaşırdıklarını söyledi. ”Geçtiğimiz seneler içerisinde çalıştığımız operatörler fiyatların düşüklüğünün ülkenin güvensiz olmasından kaynaklandığını ve bu durum düzelmeden fiyatların iyileşmesinin mümkün olmadığını vurguladılar. Şimdi ülkemiz büyük bir çaba göstererek terörizm tehdidini bertaraf ettiği bu günlerde bize yaptığımızın çok yanlış olduğunu, kimsenin Avrupalıların Türkiye’de 15 EUR’ya tatil yapma hakkını elinden almaya hakkının olmadığını söylüyorlar. Maalesef şunu itiraf etmek zorundayım ama kandırıldık.” dedi.
Şimdi herkes dört gözle Mart ayında gerçekleşecek ITB Berlin Fuarı’nı beklemekte. Sektörün önde gelenleri geçtiğimiz senelerde şahit olduğumuz organize PKK ve PYD eylemleri ile bu organizasyon esnasında Türkiye’nin terörizm marka algasının düzelmesi beklense de Türkiye’nin ülkedeki güvenlik ve özgürlüklerin artırılması yönünde sorumsuz adımlar atmasının da olası olduğunun altını çizdiler.